Domuz Meselesi

09.05.2012 09:53

 

                                            Manavgat'taki domuz çiftliği

Söz konusu Kürt meselesi olunca dinlisi de, dinsizi  de savaş baltalarını gömdükleri yerden çıkararak bir araya çok kolay gelebiliyorlar Türkiye’de... Bir de bakmışsın Soluk benizliye (Kürtlere) karşı ırkçılık denen totemin etrafında dolunay ışığında savaş dansları yapılmaya başlanmış bile.Ulu Manitu’ya Kurbanlar kesilir olmuş dersimde,Zilan’da, Gençte Roboski’de.

Geronimo’yu  içişleri bakanı yaparlar ve savaş boyalarını sürmeye başlar.Savaş tamtamları çalmaya başlar daha bir ahenkle. Dumanlarla dört bir yana haberler verilir.çünkü daha çok soluk benizlilerin kafa derisi istemekte. Talan edilmiş köyler,faili meçhuller,asit kuyuları ile yetinilmez.Daha çok kafa derisi ve daha çok kan arzulanır önüne geçilmesi zor olan bir istekle.

Yeter ki Kürtler bir adım daha ileri gitmesinler diye akla mantığa uymayan kampanyalar düzenlenmekte.Artçı depremleri de hesaba katıp daha büyük yalanlar kurgulanır Meclis kürsüsünde.Daha büyük bir şiddetle. Dağda domuz kesilme fotoğrafları servis edilir ve Aydınlık gazetesi ile akit gazetesi aynı yalanı büyük bir iştahla ortaklaşa işlemekte. Kürt düşmanlığı ile dinli ile dinsizin nasıl kucaklaştığı ibretle, dünyaca izlenmekte.

Dağda yüzü buzlanmış ve kim olduğu bile bilinmeyenlerin üzerinden domuz propagandası yapanlar :Türkiye’deki 87 domuz çiftliğinde üretilen 1 milyon domuz için AKP tarafından verilen kredilerin bir rakamını  bile sütunlarına yansıtmamakta, aksine görmezden gelinmekte.Bir milyon domuzu görmezden gelen sözüm ona Müslüman medyanın ne denli imansız olduğu ve sadece Kürt düşmanlığından başka bir sermayelerinin olmadığı da zaten bizlerce bilinmekte.

 Müslümanlıkları AKP nin sağladığı rantlarla sınırlı ve her fırsatta Peygamberi dilinden düşürmeyen utanmaz hükümet yalakası yalancı Müslümanlar  ve sosyalistler bu bir milyon domuzu saklamaya çalışırken tüm ahlaki ve insanlık değerlerini  bir kalemde linç etmekte.

                                            Bu domuz da Çorlu'daki domuz çiftliğinden

Dinsizlerle dinlilerin birleştirici ortak öğesi, ne yazık ki genlerine işlenmiş ve bir türlü çıkmak bilmeyen  ırkçılıktan başka bir şey değil.İslam’da da, sosyalizm’de de ırkçılık olmamasına ve İslam’ın ümmet kardeşliği,sosyalizmin ise halkların kardeşliğini esas almasına rağmen.Söz konusu Kürtler olunca Akit ile Aydınlık’ı sarmaş,dolaş ve kucak kucağa görmek pek şaşırtmıyor artık.

İdeolojik ve inanç değerlerine sadık kalmak önceliği ne yazık ki Türkiye’de anlamını yitirmiştir. Bu yüzden BDP ya da Kürtlerle ilgili karalayıcı, asparagas bir haberin Şok gazetesi ile Akit gazetesindeki yansıması aynıdır. Keza İslamcı olmayan Hürriyet, Milliyet vb gazetelerle, İslamcı Zaman akit  ve Yenişafak’ın haberi işlemesinin pek farklı tarafları yoktur. Söz konusu Kürtler olunca Zulmün değirmenine ortaklaşa su taşımaktan bir behis görememektedirler.

Söz konusu Kürtler olunca Irkçılığın kapkara kibri  mürekkep olarak beyaz kağıtlara Allahsızca işlenmekte, zulüm salyaları; Farklıymış gibi görünen gazete sütunlarından aynı iştahla damla,damla sarkmaktadır.

Kürtlere zulmeden diktatörlerin akıbetini bilmeyen yoktur.Diktatörler akıttıkları Kürt kanına doymak bimezken,Allah o diktatörlere ibretlik sonlar hazırlamıştır.Dehaq,Nemrut,Pehlevi,Saddam yeterli örneklerdir.Şunu unutmamakta fayda vardır.

”Zalimin zulmü varsa Mazlumun Allah’ı var.”

—————

Geri